Uzaktan Eğitim ve İlgili Terimler Üzerine Güncel Bir Bakış
(Michigan Eyalet Üniversitesinde telepresence (uzaktan varlık) için Kubi robotlarının kullanımı: Bu bir çevrim içi öğrenme midir?)
Tony Bates Çeviren: Zeki Tuman
Uzaktan Eğitim Terimleri ve Tanım Karmaşası
Uzaktan eğitim terimleri ve çevrim içi öğrenme kavramlarını ele alırken, oldukça dinamik ve hızla değişen bir olguyu tanımlamaya çalışıyoruz; dolayısıyla terminoloji, çoğu zaman yaşanan gerçekliğe ayak uydurmakta zorlanıyor.
1990’ların sonlarından yakın zamana kadar çevrim içi öğrenmenin çoğu eş zamansız (asenkron) olsa ve temel olarak metin tabanlı öğrenme yönetim sistemlerinin kullanımına dayansa da bu bağlam hızla değişiyor. Artık eş zamanlı (senkron) yaklaşımlar ya eş zamansız öğrenmenin yerini alıyor ya da onunla birleştiriliyor (“harmanlanmış” öğrenmenin bir başka tanımı) ve akış yoluyla (streamed) ses ve video kullanımı giderek artıyor.
2020 yılındaki Covid-19 sonucunda sözlüğe yeni terimler eklendi. Bunun bir sonucu olarak, Birleşik Krallık’taki Yükseköğretim Kalite Güvence Ajansı (QAA), bu terimlerin daha ayrıntılı tartışıldığı, alanla ilgili terminolojiye dair oldukça yararlı bir rehber yayımladı:
-
QAA (2020). Guidance: Building a taxonomy for digital learning. (25 Haziran).
QAA raporunun da açıkça ortaya koyduğu üzere, aşağıdaki terimler sıklıkla aynı anlama gelecek şekilde kullanılsa da aralarında önemli farklar bulunmaktadır. Kayıtlara geçmesi adına, benim tanımlarım şunlardır:
Çevrim İçi Öğrenme (Online Learning)
Dersin veya programın kasıtlı olarak çevrim içi sunulmak üzere tasarlandığı, temel sunum mekanizmasının internet olduğu bir uzaktan eğitim biçimidir. Fakülte, sanal ortamda öğrenmeye özgü öğretim, öğrenci katılımı ve değerlendirme için pedagojik stratejiler kullanır. Çevrim içi dersler veya programlar eş zamanlı (senkron) veya eş zamansız (asenkron) olarak sunulabilir. Tüm öğretim uzaktan yürütülür; ancak “çevrim içi öğrenme” terimi bazen çalışma süresinin çoğunun (tamamının değil) çevrim içi geçtiği harmanlanmış öğrenme için de kullanılmaktadır.
Harmanlanmış Öğrenme (Blended Learning)
Hem çevrim içi hem de yüz yüze öğretimin birleştirildiği derslerdir. Bu birleşim çeşitli biçimlerde olabilir:
-
Tam bir sınıf içi ders yükünün, sınıf içinde veya dışında yapılan bazı çevrim içi çalışmalarla birleştirilmesi.
-
Çevrim içi çalışmaya daha fazla zaman ayırmak için haftada bir veya daha fazla sınıf oturumunun iptal edilmesi (ben buna şahsen “hibrit” dersler demeyi tercih ediyorum).
-
Dönemin geri kalanının tamamen çevrim içi yapıldığı (veya tam tersi) birkaç haftalık tam sınıf oturumlarının yürütülmesi.
-
Öncesinde ve/veya sonrasında çevrim içi öğretimin yapıldığı kampüs içi yüz yüze yaz dönemleri.
-
Geri kalanı çevrim içi yapılırken, hafta sonları veya akşamları kampüste laboratuvar veya uygulama çalışmalarının yapılması.
Ters Yüz Edilmiş Sınıf (Flipped Classroom)
Ders anlatımının önceden kaydedildiği ve öğrencilerin sınıf dışında bu kaydı çevrim içi izledikleri; sınıf içi zamanın ise kaydedilen dersle ilgili tartışma veya aktiviteler için kullanıldığı özel bir harmanlanmış öğrenme biçimidir.
Acil Durum Uzaktan Öğretimi (Emergency Remote Teaching)
Bu, “kriz koşulları nedeniyle öğretim sunumunun geçici olarak alternatif bir sunum moduna kaydırılmasıdır. Normalde yüz yüze veya harmanlanmış/hibrit dersler olarak sunulacak eğitim veya öğretim için tamamen uzaktan öğretim çözümlerinin kullanılmasını içerir ve kriz veya acil durum sona erdiğinde o formata geri dönülecektir” (Hodges vd., 2020).
HyFlex (Hibrit-Esnek)
“Bir HyFlex dersinde öğrenciler, öğrenme etkinliklerinin etkinliğinden ödün vermeden, stratejilerini ihtiyaçlarına ve tercihlerine göre herhangi bir zamanda uyarlayarak çeşitli sunum modları arasında seçim yapabilirler.” (Cambrian College tarafından sağlanan tanım). Başka bir deyişle, bir ders veya program, öğrencinin onu kampüste, harmanlanmış modda veya tamamen çevrim içi almayı seçebileceği şekilde tasarlanır. Hedeflenen öğrenme çıktıları ve öğrenci performansının değerlendirilmesi aynı olacaktır.
E-öğrenme (e-Learning)
“E-öğrenme” terimi son yıllarda Kuzey Amerika yükseköğretiminde yerini büyük ölçüde “çevrim içi öğrenme”ye bırakmış olsa da kurumsal eğitim sektöründe hâlâ güçlü bir şekilde kullanılmaktadır. Tamamen çevrim içi, harmanlanmış, hibrit ve dijital sınıf araçları da dahil olmak üzere tüm dijital öğrenme biçimlerini kapsamak için yararlı bir terimdir. Benim e-öğrenme tanımım şöyledir: Öğretim ve öğrenimi destekleyen -hem kampüs içi hem de uzaktan- tüm bilgisayar ve internet tabanlı etkinliklerdir.
Dijital Öğrenme (Digital Learning)
Öğrenme sürecinde teknolojinin (bilgisayarlar, tabletler, cep telefonları vb.) herhangi bir şekilde kullanımını ifade eden geniş bir şemsiye terimdir; hem yüz yüze hem de uzaktan eğitimi kapsayabilir.
Esnek Öğrenme (Flexible Learning)
Esnek öğrenme, eğitimin bir eğitim kurumunun kısıtlamalarından ziyade bireysel öğrencilerin coğrafi, sosyal ve zaman kısıtlamaları etrafında inşa edilerek esnek bir şekilde sunulmasıdır. Esnek öğrenme uzaktan eğitimi içerebilir; ancak aynı zamanda iş yerinde yüz yüze eğitim vermeyi veya kampüsün daha uzun saatler açık kalmasını ya da hafta sonu veya yaz okulları düzenlemeyi de içerebilir.
Açık Öğrenme (Open Learning)
Açık öğrenme öncelikle bir hedef veya bir eğitim politikasıdır. Açık öğrenmenin temel özelliği, öğrenmenin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bu, eğitim almak için önceden herhangi bir yeterlilik şartı aranmaması ve engelli öğrenciler için engeli ortadan kaldıran uygun bir biçimde eğitim sağlamak (örneğin görme engelli öğrenciler için ses kayıtları) için kararlı bir çaba gösterilmesi anlamına gelir. İdeal olarak, hiç kimse açık öğrenme programına erişimden mahrum bırakılmamalıdır.
Açık Eğitim Kaynakları (OER – Open Educational Resources)
Açık eğitim kaynakları, açık öğrenmeden biraz farklıdır; OER öncelikle içerik iken, açık öğrenme hem içeriği hem de özel olarak tasarlanmış çevrim içi materyaller, yerleşik öğrenci desteği ve değerlendirme gibi eğitim hizmetlerini ve özellikle de engellerin kaldırılması gibi kapsayıcılık politikalarını içerir. Açık eğitim kaynakları; açık ders kitapları, video kaydedilmiş dersler, YouTube klipleri, bağımsız çalışma için tasarlanmış web tabanlı metin materyalleri, animasyonlar ve simülasyonlar, diyagramlar ve grafikler, bazı KAÇD’ler (MOOCs) ve hatta otomatik cevaplı testler gibi değerlendirme materyalleri dahil olmak üzere çok çeşitli formatları kapsar. OER ayrıca Powerpoint slaytlarını veya ders notlarını da içerebilir. Ancak açık eğitim kaynağı olabilmeleri için en azından eğitim amaçlı kullanıma ücretsiz olarak açık olmaları gerekir.
Çevrim İçi Öğrenme Sürekliliği (Continuum of Online Learning)

Not: Bu makale, Tony Bates’in 30 Haziran 2020 tarihli Re-defining online learning in 2020 başlıklı yazısından uyarlanarak hazırlanmıştır.

