Tony Bates
Tanımlarla İlgili Problemler
Çevrimiçi öğrenme ve uzaktan öğretim gibi terimleri kullanırken çok dinamik ve hızlı değişen bir olguyu tanımlamaya çalışıyoruz ve kavramsallaştırma genellikle olanların gerçekliğine ayak uydurmak için mücadele ediyor.
1990’ların sonlarından son zamanlara kadar, çoğu çevrimiçi öğrenim eş zamansızdı ve esas olarak metin tabanlı öğrenme yönetim sistemlerinin kullanımına dayanıyordu, bu bağlam hızlı bir şekilde değişiyor gibi görünüyor ya eş zamansız öğrenmenin yerini alan ya da eş zamansız öğrenme ile birleştirilen daha eş zamanlı yaklaşımlar (‘harmanlanmış’ ifadesinin başka bir tanımı),ses ve video akışı kullanımının artması.
Sonuç olarak aşağıdaki kavramlar genellikle aynı şeyi ifade etmek için kullanılsa da aralarında önemli farklar vardır. Kayda geçmemesi için işte benim tanımlarım
Michigan Eyalet Üniversitesi’nde telepresence (telebulunuşluk) için Kubi robotlarını kullanmak: Bu çevrimiçi öğrenme mi?
Çevrimiçi Öğrenme
Birincil dağıtım mekanizmasının internet üzerinden olduğu ve bir dersin veya programın tamamen çevrimiçi olarak sunulacak şekilde önceden tasarlandığı bir uzaktan öğretim biçimi. Öğretim Üyeleri sanal bir ortamda öğrenmeye özgü öğretim, öğrenci katılımı ve değerlendirme için pedagojik stratejiler kullanır. Çevrimiçi kurslar veya programlar eş zamanlı veya eş zamansız bir şekilde verilebilir. Tüm eğitim uzaktan yapılır, ancak ‘çevrimiçi öğrenme’ bazen çalışma süresinin tamamı olmasa bile çoğunun çevrimiçi olarak harcandığı harmanlanmış öğrenme için kullanılır.
Harmanlanmış Öğrenme
Bunlar hem çevrimiçi hem de yüz yüze eğitimin birleştirildiği derslerdir. Bu çeşitli şekillerde olabilir:
- ders süresinin içinde veya dışında çevrimiçi olarak yapılan bazı çalışmalarının bileşimidir
- çevrimiçi eğitim almak için daha fazla zaman tanımak amacıyla haftada bir veya daha fazla sınıf oturumu bırakmak (kişisel olarak ‘karma’ dersler demeyi tercih ederim),
- birkaç hafta için tam sınıf oturumları çalışan, tamamen çevrimiçi (ya da tam tersi yapılıyor bu dönemin geri kalanı ile)
- Kampüste yüz yüze yaz dönemleri, çevrimiçi öğretim öncesi ve / veya sonrası
– uygulama çalışmaları hafta sonları veya akşamları , geri kalanlar çevrimiçi olarak yapılır.
Ters Yüz Edilmiş Sınıf
Bu, bir dersin önceden kaydedilmiş ve sınıf dışında öğrenciler tarafından online olarak incelendiği harmanlanmış öğrenmenin bir biçimidir, daha sonra sınıf saati, kaydedilmiş dersle ilgili tartışma veya etkinlikler için kullanılır.
Acil Uzaktan Öğretim
Bu “kriz durumları nedeniyle eğitim sunumunun geçici olarak alternatif bir teslimat (iletim) moduna geçmesidir. Öğretim veya eğitim için yüz yüze veya harmanlanmış veya karma kurslar halinde sunulacak ve kriz veya acil durum sona erdiğinde bu formata dönecek tamamen uzaktan öğretim çözümlerinin kullanılmasını içerir. ” (Erasmus makalesinden doğrudan alıntı: https://er.educause.edu/articles/2020/3/the-difference-between-emergency-remote-teaching-and-online-learning)
HyFlex (Karma Esneklik)
‘Bir HyFlex kursunda, öğrenciler, öğrendiklerinin etkinliğinden ödün vermeden stratejilerini istedikleri zaman, ihtiyaçlarına ve tercihlerine uyacak şekilde uyarlayan çeşitli teslimat modları arasından seçim yapabilirler. (Tanım Cambrian College tarafından sağlanmıştır).
Başka bir deyişle, bir ders veya program, öğrencinin kampüste, harmanlanmış modda veya tamamen çevrimiçi olarak almayı seçebileceği şekilde tasarlanır. Amaçlanan öğrenme çıktıları ve öğrenci performansının değerlendirilmesi aynı olacaktır.
e-öğrenme
Bir terim olarak e-Öğrenimin yerine, son yıllarda Kuzey Amerika yüksek öğreniminde ‘çevrimiçi öğrenme’ kullanılmaya başlansa da e-öğrenme kurumsal eğitim sektöründe halen güçlü bir şekilde kullanılmaktadır ve tamamen çevrimiçi, karma, hibrit ve dijital sınıf yardımları dahil olmak üzere tüm dijital öğrenme biçimlerini kapsayan faydalı bir kavramdır.
Ancak, bazıları ‘e-öğrenme’nin ya yararlı olamayacak kadar genel olduğunu ya da tüm öğretimin bir dereceye kadar teknoloji kullanımına bağlı olduğunu, bu yüzden ‘e-‘ yi bırakmamız ve sadece öğrenmeye odaklanmamız gerektiğini savunuyor.
Bu iki duruşa da pek katılmıyorum ama net bir tanımlamaya ihtiyacımız olduğu konusunda hemfikirim. Yani burada e-öğrenme için benim:
Hem kampüste hem de uzaktan eğitim ve öğrenmeyi destekleyen tüm bilgisayar ve İnternet tabanlı etkinlikler
Bunun, öğrenci veri tabanları ve öğretim (örneğin, sınıf listeleri, e-posta adresleri, öğrenme analitiği, vb.) arasında bağlantılar sağlayan yazılımlar gibi öğrenmeyi destekleyen bilgi ve iletişim teknolojilerinin idari ve akademik kullanımlarını içerdiğini unutmayın.
Dağıtım Süremi
Böylece e-öğrenme ve hatta çevrimiçi öğrenme aşağıdaki grafikte açıklandığı gibi bir süreklilik olarak görülebilir.
Yüz yüze eğitimi -pedagojik olarak- benzersiz kılan şey nedir
Özellikle araştırma belgeleri yazarken ne tür e-öğrenmenin tartışılmakta olduğu konusunda netlik olması çok önemlidir. Daha da önemlisi, her öğretmenin artık süreklilik konusunda ders veya programının nerede olması gerektiğine karar vermesi gerekir.
Buna nasıl karar verilecek? Bu üç ana faktöre bağlıdır:
- Ne tür öğrencilere ulaşmaya çalışıyorsunuz – örneğin liseden sonra üniversiteye gelen tam zamanlı veya yüz yüze üniversite öğrenim gören yarı zamanlı öğrenciler mi yoksa iş gücündeki yetişkinler mi?. Teknoloji artık tüm bu hedef gruplara ulaşmak için bize izin verir ancak tümünün ihtiyaçları farklıdır, özellikle yüz yüze öğretime ne kadar ihtiyacı olduğu vb. konularda. Ayrıca, kaç öğrenciye ulaşmaya çalışıyorsunuz
- ülkedeki tüm elektrik çıraklarına ulaşmaya çalışıyorsanız, örneğin yüksek maliyetli simülasyonlar geliştirebilirsiniz;
- Öğrettiğiniz konunun niteliği ve elde etmeye çalıştığınız öğrenme çıktılarının türü: ne kadar pratik çalışma, ne kadar beceri veya yetkinlik öğretmeye çalışıyorsunuz? Artık çoğu konunun yeterli zaman ve parayla tamamen çevrimiçi olarak öğretilebildiğini biliyoruz, ancak bazı şeyleri yüz yüze yapmak hala daha hızlı ve daha kolay;
- hangi teknoloji ve teknolojik desteği kullanabilirsiniz? Eğer % 2’den daha azının evde İnternet erişimine sahip olduğu gelişmekte olan bir ülkedeyseniz veya İnternet’e kurumsal erişim 2 megs/sn erişimi için ayda 10.000 $ maliyeti (Belize’de olduğu gibi), o zaman tamamen çevrimiçi öğrenme işe yaramayacaktır. Eğer ABD’ de iseniz ve simülasyonları geliştirmek istiyorsanız, simülasyon tasarımı konusunda deneyimli çoklu ortam tasarımcılarına kolayca erişebiliyor musunuz?
Bu soruları kendiniz yanıtlayabilirsiniz, ancak çoğu durumda, eğitim,eğitim tasarımı ve öğretim için teknoloji kullanımı hem de deneyimi olan bir öğretim tasarımcısına erişiminiz varsa, bu son derece yararlı olacaktır.
Bu konuda daha fazla bilgi için, özellikle Dijital Çağda Öğretim Bölüm 10, bakın
Eğer e-öğrenme hakkında farklı bir tanım veya görüşünüz varsa, yorum kısmına yazarak bana bildirin.
KAÇD
Bunlar kitlesel açık çevrimiçi derslerdir. Temel özellikleri:
- Ücretsiz (bazı kursları için sertifika ücreti hariç) veya düşük ücret (normal üniversite harç ücretinden önemli ölçüde daha düşük)
- Dersler herkese açıktır: derse devam edebilmek için ön akademik yeterliliklere ihtiyaç yoktur;
- Dersler kredili değildir.
KAÇD’ler hakkında daha fazla bilgi için, bkz. Dijital Çağda Öğretim, Bölüm 5
Açık Öğrenme
Açık öğrenme öncelikle bir amaç veya bir eğitim politikasıdır. Açık öğretimin en olmazsa olmaz özelliği, öğrenmenin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bunun anlamı okula gitmek için önceden sahip olunması gereken bir takım ön yeterliklerin olmaması, engelli öğrenciler için eğitimin söz konusu engellerin üstesinden gelecek şekilde yapılandırılarak (görme engelli öğrenciler için ses kayıtlarının kullanılması gibi) erişilebilir kılınmasıdır. İdeal bir dünyada, hiç kimsenin açık öğretim programlarına erişiminin reddedilmemesi gerekir. Dolayısıyla, açık öğrenme hem esnek hem de ölçeklenebilir olmalıdır. Açıklığın, teknoloji kullanımına yansımaları daha özeldir. Hiç kimsenin erişiminin kısıtlanmayacağı söyleniyorsa, herkesin erişimine açık teknolojilerin kullanılması gerekir.
Açık Eğitim Kaynakları
Son yıllarda, açık içerik girişimi açık öğrenmeye doğru evrildi Açık içerik hareketi, tüm dijital öğrenme materyallerini İnternet erişimi olan herkes için ücretsiz olarak erişmesini istiyor (Capetown Açık Öğretim bildirisine bakın).
Açık eğitim kaynakları, açık öğrenmeden biraz daha farklıdır. Açık öğrenmede hem içerik hem de eğitim hizmetleri (özel olarak tasarlanmış çevrim içi materyaller, bütünleşik öğrenci desteği ve değerlendirme gibi) söz konusuyken, açık eğitim kaynakları aslen içeriğin kendisidir.
Açık eğitim kaynakları, çok çeşitli çevrim içi materyal biçimlerini kapsar: Ders kitapları, kayda alınmış ders videoları, YouTube videoları, bağımsız çalışma için tasarlanmış web tabanlı metinler, animasyonlar, simülasyonlar, diyagramlar ve grafikler, bazı KAÇD’ler veya cevaplarınızı otomatik olarak görebileceğiniz testler gibi değerlendirme materyalleri… Powerpoint slaytları veya ders notları da açık eğitim kaynakları başlığı altında değerlendirilir. Açık eğitim kaynağı olabilmek için, bu materyallerin en azından eğitim amaçlı olarak ücretsiz erişime açık olması gerekir.
Uzaktan Eğitim
Uzaktan eğitim felsefi yöne daha az yönteme ise daha çok ağırlık verir. Öğrencilerin öğretmenle yüz yüze bir iletişiminin olmadığı, kendi istedikleri zaman, kendi istedikleri bir mekanda (ev, iş yeri veya öğrenme merkezi gibi) çalıştıkları ve öğrendikleri bir eğitim modelidir. Teknoloji uzaktan eğitimin önemli bir unsurdur.
Bununla birlikte, uzaktan eğitim programları açık olmak zorunda değildir. British Columbia Üniversitesi’nde (UBC) kesinlikle durum böyledir. Uzaktan ders almak ve bir UBC derecesi almak isteyen öğrenciler, UBC’nin kabul koşullarını (çok yüksek ayarlanmış) karşılamalı ve gerekli ön koşullu dersleri almak zorundadır.
Lisans eğitimi için, programın en az yarısının ‘ikamet yerinde’, yani kampüste yüz yüze dersler alarak yapılması gerekebilir. Bu nedenle uygulamada eyalet dışında veya yabancı ülkelerde yaşayan öğrenciler tamamen uzaktan UBC lisans derecesi alamazlar. Bununla birlikte, UBC, öğrenciler UBC’nin lisansüstü kabul koşullarını karşıladıkları sürece, il dışında veya uluslararası olarak tamamen çevrimiçi olarak yapılabilecek lisansüstü programlar da sunmaktadır.
Bir eğitim kurumu öğrencilerini seçerken özellikle seçici davranıyorsa, uzaktan eğitim teknolojisinin seçiminde daha fazla esnekliğe sahiptir. Örneğin, uzaktan eğitim almak isteyen tüm öğrencilerin kendi bilgisayarları olması gerekir. Ancak, kurumun sorumluluğu bütün öğrencilere açık olmaksa bunu yapamaz.
Uzaktalık coğrafi bir terim olmaktan çok psikolojik veya sosyal bir terimdir. Örneğin, UBC uzaktan eğitim lisans öğrencilerinin büyük çoğunluğu pek de uzakta değildir. Çoğunluğu (yüzde 83) Büyük Vancouver Bölgesi’nde ve neredeyse yarısı Vancouver Şehrinde yaşamaktadır. 1999/2000 yılındaki lisans kayıtlarının sadece yüzde altısı (konut ihtiyacı nedeniyle) eyalet dışındandır Öte yandan UBC’nin uzaktan öğrencilerinin üçte ikisi (yüzde 67) bir işte çalışıyor. Çoğu öğrencinin tamamen çevrim içi ders almasının ardındaki ana sebep, çevrim içi derslerin sağladığı esneklik; bu esneklik özellikle de, öğrencilerin iş ve aile yaşamlarındaki sorumluluklar ya da yüz yüze derslerin haftalık ders programı üzerinde yarattığı zorlukların üstesinden gelmede esneklik sağlıyor. Öğrencilerin sadece yüzde 17’sinden azı çevrim içi ders alma nedeni olarak uzaklığı veya seyahat zorunluluğunu gösterdi; (UBC Uzaktan Eğitim ve Teknoloji, 2001).
Esnek Öğrenme
Esnek öğrenme, bir eğitim kurumununkilerden ziyade bireysel öğrencilerin coğrafi, sosyal ve zaman kısıtlamaları etrafında inşa edilen esnek bir şekilde öğrenmenin sağlanmasıdır. Esnek öğrenme uzaktan eğitim içerebilir, ama aynı zamanda iş yerinde yüz yüze eğitimlere veya kampüs uzun çalışma saatleri ya da hafta sonu, yaz okulu organize içerebilir. Uzaktan eğitim gibi, bir felsefi yaklaşım çok bir yöntemdir, ancak uzaktan eğitim gibi, genellikle artan erişim ve dolayısıyla daha açık olma ile ilişkilidir.
Farklılıklar ve Benzerlikler
Açık, uzaktan, esnek ve çevrim içi öğrenmeyi ‘en saf’ haliyle çok nadiren bulabiliriz. Hiçbir öğretim sistemi tamamen açık değildir (örneğin asgari düzeyde okuma yazma gereklidir) ve çok az öğrenci tamamen izole bir şekilde çalışmaktadır. Tamamen çevrimiçi kurslar bile öğrencilerin kısa süre boyunca eğitmen olsun veya olmasın yüz yüze buluşmalarını teşvik edebilir ve en kapsamlı çevrimiçi kurslar çevrimiçi çalışmayı basılı ders kitapları gibi okumalarla tamamlar. Dolayısıyla açıklık derecelerinde, ‘mesafe’, ‘esneklik’ ve ‘sanallık’ vardır.
Açık ve esnek öğrenme ile uzaktan eğitim ve çevrim içi öğrenme farklı anlamlara gelse de, hepsinin sahip olduğu ortak bir şey vardır. Geleneksel, kampüs tabanlı öğretim programlarına erişimi olmayan kişilere nitelikli eğitim ve öğretim olanağı sağlamak için alternatif yöntemler sunma çabası…
Teknolojinin uzaktan eğitim organizasyonu üzerindeki etkisi
Uzaktan eğitim çeşitli gelişim aşamalarından geçti.
Uzaktan eğitimin farklı kuşakları
Taylor (1999) beş kuşak uzaktan eğitim tanımlamaktadır:
- mektupla öğretim;
- baskı, yayın gibi çoklu, tek yönlü medyanın veya video kasetleri gibi kaydedilmiş medyanın bütünleşikkullanımı;
- sesli veya görüntülü konferans kullanarak iki yönlü, senkron tele öğrenme;
- çevrimiçi etkileşimli çoklu ortamlar ile birlikte asenkron çevrimiçi öğrenmeye dayanan esnek öğrenme;
- asenkron çevrimiçi öğrenme ve etkileşimli çoklu ortam için yüksek düzeyde otomasyon ve öğrenci kontrolü sağlayan akıllı ve esnek öğrenme.
Gelişimin bu aşamalarındaki ilerleme esas olarak teknoloji ve eğitim teorisindeki değişikliklerden kaynaklanmıştır.
İlk nesil, tek bir teknolojinin baskın kullanımı ve öğretmenle doğrudan öğrenci etkileşiminin olmaması ile tanımlanır. Mektupla eğitim, birinci nesil uzaktan eğitimin tipik bir biçimidir, ancak eğitim yayını başka bir sürümdür. Mektup eğitim, standart ders kitaplarından ve eğitim materyali kaynağı olmayan ve genellikle ticari bir şirket için çalışan sözleşmeli bir öğretmenlerden yoğun şekilde yararlanmaktadır. Ancak öğrenciler akredite kurumların sınavlara girerler.
İkinci nesil uzaktan eğitim, uzaktan eğitim için özel olarak tasarlanmış öğrenme materyalleri ile kasıtlı olarak entegre edilmiş çoklu ortam yaklaşımı ile karakterize edilir, ancak yine de üçüncü bir kişinin (öğretim materyalinin yaratıcısı yerine bir öğretmen) aracılık ettiği iki yönlü iletişim . İngiliz Açık Üniversitesi gibi otonom uzaktan eğitim üniversiteleri, ikinci nesil uzaktan eğitimin örnekleridir. İkinci nesil uzaktan eğitim, standart ders kitapları ve akademik dergi okuma koleksiyonlarıyla birlikte özel olarak tasarlanmış yazışma metinlerine dayanmaktadır ve televizyon ve / veya radyo programcılığı ile de desteklenmektedir. Açık üniversiteler ve uzaktan eğitim birimleri çift modlu kuruluşlarda (kampüs temelli ancak programlarının bir kısmını uzaktan sunan kurumlar) daha çok sistem tabanlı ve davranışçı ya da bilişsel-bilim yaklaşımları ile ilişkilendirilmiştir. Bu, tüm öğrencilerin aynı materyale sahip olması ve bunun sonucunda da önemli ölçüde ölçek ekonomileri elde edilmesi için daha öğretmen odaklı ve “fabrikasyon” olarak kabul edilebilir.
Taylorcu üçüncü nesli (sesli veya video konferans kullanarak iki yönlü, senkron tele öğrenme), video konferans, ders anlatımı ve sorular gibi senkron interaktif teknolojiler kullanarak sınıf modelini mümkün olduğunca çoğaltmaya dayanır. Uzaktan eğitimin bu modeli genellikle kampüsler arasındaki gidiş gelişi süresini kısalttığı için birden fazla kampüse yayılmış kurumlar tarafından kullanılmaktadır. Bununla birlikte, nispeten küçük ölçek ekonomileri, öğrenciler için çok az esneklik sağlar, çünkü belirli bir zamanda bir kampüse devam etmek zorundadırlar ve öğrenci başına ortalama maliyet yüksek olma eğilimindedir. Bununla birlikte, eğitmenlerin sınıf öğretim yöntemlerinde herhangi değişikiliği gitmek veya uyarlamak yapma zorunda kalmamaları nedeniyle eş zamanlı telekonferansların kullanımı yaygındır.
Taylor’ın dördüncü nesli, İnternet ve World Wide Web (çevrimiçi öğrenme) aracılığıyla asenkron iletişime dayalı esnek öğrenmedir. Bu model, uzak mesafeden öğrenci-öğretmen ve öğrenci-öğrenci etkileşiminin artmasını, işbirlikçi grup çalışmasının, öğrencilerin herhangi bir zamanda herhangi bir yerde çalışabilmeleri için esneklik ve kapsam ekonomilerini mümkün kılar; bu sayede nispeten ölçekli kurslar, yüksek başlangıç maliyetleri olmadan geliştirilebilir. Bununla birlikte, eğitim avantajlarından yararlanmak ve maliyetleri kontrol etmek için, eş zamansız öğretimin tasarımı ve sunumu hem sınıf öğretimi için geleneksel yaklaşımlardan hem de açık üniversite programlarının büyük ölçekli tasarımından farklı olmalıdır. Kaufman (1989) bunu öğrenen kontrolünde ilerici bir artış, diyalog fırsatları ve salt kavramadan ziyade düşünme becerilerine vurgu olarak nitelendirmektedir.
Taylor’ın beşinci nesli ağır bir öğrenme otomasyonuna dayanıyordu ve esas olarak kendi kurumunda (Southern Queensland Üniversitesi) uygulanmaktadır.
Muhtemelen altıncı veya yedinci nesil uzaktan eğitimin içindeyiz, belki de KAÇD’ler altıncı nesil ve acil uzaktan öğretim yedincic nesildir. Covid 19 sonrası dokuzuncu nesil olacak – ve bu neye benzeyecek?
Uzaktan eğitim kuruluşlarının ana türleri
Bunlar uzaktan eğitimin teknolojik ve eğitsel gelişiminin faydalı sınıflamalar olsa da, herhangi bir zamanda mevcut durum çok daha karmaşıktır. Teknolojinin e-Öğrenim ve Uzaktan Eğitimdeki uzaktan eğitim kuruluşlar üzerindeki etkisinin kapsamlı bir analizinde, aşağıdaki örneklerden bazıları daha yeni olmasına rağmen, 2003 yılında faaliyet gösteren altı ana tip uzaktan eğitim organizasyonunu belirledim:
- kamu tarafından finanse edilen özerk uzaktan eğitim kurumları (örneğin, İngiltere Açık Üniversitesi, Athabasca Üniversitesi)
- çift modlu kurumlar (hem kampüste hem de tamamen çevrimiçi kurslar sunar – örneğin British Columbia Üniversitesi)
- kar amaçlı uzaktan eğitim kurumları (ör. Phoenix Üniversitesi)
- ortaklıklar ve konsorsiyumlar (örneğin OERu)
- iş gücü eğitim organizasyonları (örneğin LinkedIn Learning)
- sanal k-12 okulları (örneğin, Açık Okul BC).
Uzaktan eğitim kuruluşları geniş bir teknoloji kombinasyonu kullanıyordu ve temel altı model üzerinde birçok farklı varyasyon vardı. Sonuç olarak (s. 36) ‘analizden elde edilen en çarpıcı sonuç, 2002-2003 yıllarında uzaktan eğitimin çeşitliliği ve oynaklığıdır′. Bugün bile bu görüşü değiştirmezdim.
Sıra sizde!
Yaptığım tanımları kabul ediyor musunuz?
Bu çok melek bir pin üzerine dans, ya da hakkında tartışmaya açık tanımları için gerçekten önemli mi?
Kaynaklar
Bates, A.W. (2005) Technology, e-Learning and Distance Education London/New York: RoutledgeFalmer
Kaufman, D. (1989) ‘Third generation course design in distance education’ in Sweet, R. (ed.) Post-Secondary Distance Education in Canada: Policies, Practices and Priorities Athabasca: Athabasca University/Canadian Society for Studies in Education
Taylor, J. C. (1999). Distance education: the fifth generation Proceedings of the 19th ICDE World Conference on Open Learning and Distance education, Vienna, Austria
Tony Bates’in https://www.tonybates.ca/2020/06/30/re-defining-online-learning-in-2020/ makalesinden Zeki Tuman tarafından çevrilmiştir.