Bir saatlik e-dersi tasarlamak ne kadar zaman almaktadır?

0 Shares
0
0
0

E. Gül Çelebi İlhan

Bu makale daha önceden bu soruya yanıt aramak için yapılmış bir çalışmayı güncellemek amacıyla yazılmıştır. Yazıda 2003, 2009 ve 2017 yıllarında yapılan araştırma sonuçları karşılaştırmalı olarak sunulmaktadır. Bu soru sektörde daima var olan zorlu bir araştırma alanıdır. Bu yazıda katılım düzeyleri baz alınarak en güncel bulguları yansıtan bir derleme yapacağız.

2017 yılında yapılan bir anket araştırmasının sonuçlarını inceleyip, verileri önceki iki araştırma ile karşılaştırıp, yıllar içinde oluşan birkaç yönelimi tartışacağız. Eğer araştırma sizin için alışılmış bir şey değilse, müşterileriniz size bir eğitimi tasarlamanızın ne kadar süreceğini sorduklarında “duruma göre değişir” deme isteğinizi bastırmaya yardımcı olacaktır. Bu sayılar, planlayıcılara zaman ve kaynakların bütçesini projelendirmeleri için başka bir yol sağlayabilir ve bunlar benzer ihtiyaçlara sahip eski projelere dair hesaplamaların yerine veya birlikte de kullanılabilirler. Asgari düzeyde hesaplama, karşılaştırma ya da her ikisi için de kullanılabilirler.

2017 çalışması

Bu çalışmada bir yandan son iki çalışmanın soruları incelenirken bir yandan da sektör çalışanları açısından eğitimlerin (training) geliştirilmesine dair eğilimlerin nasıl tartışıldığına bakılmıştır. Örneğin, görünüşe göre öğrenen katılımı ya da tasarlanan etkileşim düzeyleri güncel söylemin çerçevesini çizmektedir. Sonuç olarak, 2017 araştırması sadece etkileşim düzeylerini kapsamaktayken bir önceki araştırma ise geliştirme araçları ve etkileşim düzeylerini ADDIE modeline dayanarak sorgulamıştır. Yeni araştırma geliştirmede şablon kullanımı boyutunu yeniden ele almamıştır. 2017 çalışmasının katılımcılarına iki tane soru yöneltilmiştir. İlk soru tasarım ve geliştirme açısından katılımcıların ne çeşit bir kursla ilişkileri olduğunu belirler. İkinci soru ise genel anlamda kendileri veya ekipleri için bir saatlik bir kurs içeriğinin tasarım ve geliştirmesinin ne kadar sürdüğünü paylaşmalarını ister. Bu çalışmanın amaçlarına uygun olarak e-öğrenme senkronize olmayan ve kendi hızında ilerleyen olarak tanımlanmıştır.

Güncellenen anket araştırmasında 2017 yaz döneminde birkaç hafta boyunca Ö&G* [Öğrenme ve gelişim] uzmanlarına ulaşılmıştır. Cevaplayanların dörtte üçü (yüzde 76) kendilerinin canlı yüz yüze geleneksel sınıf içi eğitimleri; yaklaşık yarısı ise (yüzde 49) sanal gerçekleştirilen naklen eğitmen liderliğinde senkronize eğitimler tasarladıklarını belirtmişler.

Bazı ek bilgiler aşağıdaki gibidir:Yüzde 49’u 1. Düzey E-öğrenme tasarlayıp geliştirmişler. Bu pasif bir e- öğrenme olup öğrenen sadece bilgiyi alan olarak rol alır.

Yüzde 49’u 2. Düzey E-öğrenme tasarlayıp geliştirmişler. Bu öğrenenin eğitimsel ipuçlarına basit cevaplar sunabildiği kısıtlı etkileşim olarak tanımlanır.  

Yüzde 29’u kendileri ya da ekiplerinin 3. Düzey E-öğrenme tasarlayıp geliştirdiklerini söylemektedir. Bu düzey öğrenenden çeşitli ve çoklu cevapların istendiği karmaşık etkileşimler içermektedir.

Yüzde 12’si ise kendileri ya da ekiplerinin 4. Düzey E-öğrenme tasarlayıp geliştirdiklerini söylemektedir. Bu gerçek zamanlı etkileşimler ise gerçek yaşam benzeri karmaşık ipuçları veya cevaplar yaratmaktadır. 

Sonuçlar

2017 yılındaki son araştırma sonuçlarına göre geleneksel yüz yüze eğitim kullanıcılar için halen genel geçer bir tercih olarak görünmektedir. Ayrıca katılımcıların büyük çoğunluğu naklen ve sanal eğitimi tercih ettiklerini söylemektedirler. Bu ise akla, eğitimi geliştirme aşamasında harcanan zamanı azaltsak bile hala potansiyel olarak 2. Düzey kısıtlı etkileşimle e- öğrenme eğitim çözümleri talep eden kullanıcılara hizmet sağlandığını getirmektedir.

Geliştirme için harcanan süreyi etkileyen bilinmeyen faktörler

Üç kez tekrarlanan bu araştırmada zamana dair verilerin bu şekilde dalgalanmasının nedenleri ne olabilir?

2009 da yapılan araştırmada katılımcılardan daha çok veri toplanmıştır. Örneğin 2009 yılındaki araştırmadan, alan uzmanı ve proje içeriğinin katılımcılar tarafından sunulan hesaplamalar üzerinde en büyük etkiyi sağladığı bulunmuş, 2017 yılında bu hesaplamaların güncellenmesi amaçlanmıştır. Ancak gelecekte geliştirmeye ayrılan sürenin daha iyi kestirilebilmesi için bireylerin bu kestirimleri- hesaplamaları nasıl yaptıklarına dair bir öngörü edinmek iyi olabilir. Katılımcıların kaç yıllık tecrübeleri var? Özel becerilere mi (örn.UX tasarım) sahipler yoksa daha genel uygulayıcılar mı (Örn. Proje müdürü, eğitsel tasarımcı ve geliştirmeci) ? Daha önce hangi alanlar için öğrenme ürünleri geliştirdiler?(Bilişsel/ duyuşsal gibi)

Ayrıca katılımcıların çalışma ortamlarını bilmek de faydalı olacaktır. Bir tedarikçi için mi yoksa kendi iç ekipleri tarafından kurum içi öğrenme ürünleri mi tasarlıyorlar? Ek olarak özel etkileşim biçimlerinde uzmanlıkları var mı? Örneğin bir tedarikçi için 3. ve 4. düzey eğitim ürünleri tasarlayan bir katılımcı yüksek olasılıkla şirketin tasarım ve geliştirme için etkili süreçler üretmiş olması nedeniyle daha düşük geliştirme süresi belirtecektir.

Teknolojinin asıl etkisini de unutmamak gerekir. Geliştirmede hangi yazarlık gereçleri kullanılıyor? Güncel mi eski mi?Eğitim çözümü IT birimi ile ortaklık veya uygulama gerektiren bir teknoloji çeşidini gerekli kılıyor mu?

Son olarak hizmet satın alan/kullanıcıyı tanımak gerekir. Satın alan/kullananın etkisi ve girdisi ne olacaktır? Onlar geliştirme sürecindeki rollerini anlıyor mu? Değilse onların sürece sonradan dahil olması proje kapsamında kontrolsüz bir gelişim ve değişime sebep olur** ve geliştirme süresinin uzamasına sebep olacaktır.


Defelice, R. (2018, Ocak 18) How long does it take to develop one hour of training updated for 2017? Erişim adresi: https://www.td.org/insights/how-long-does-it-take-to-develop-one-hour-of-training-updated-for-2017
*Ç.n. Özgün metinde L&D olarak verilmiştir.

**Ç.n. Özgün metinde “Project scope creep” olarak yazılmıştır

0 Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir